Marka İletişimi
Marka, imajın, tüketici algısının, renk, sembol, müzik ve sloganın buna ek olarak firmanın sahip olduğu tüm görsel, işitsel, duyusal olmak üzere tüm duyguların temsili olarak tanımlanmaktadır. Marka iletişimi ise markanın ana odağında olduğu, en az 1 kaynak ve verici arasında, en az bir kanal içerisinde gerçekleştirdiği süreç olarak tanımlanır. Marka iletişimi, firmaların markalaşma kaygılarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Marka iletişimi bir firmanın gerek halkla ilişkiler gerek pazarlama gerek de reklamcılık faaliyetleri açısından oldukça önem verdiği bir konudur. Marka iletişiminin bir parçası olarak halkla ilişkiler çalışmaları, firmanın tüketici nezdindeki algısını yönetmek ve yönlendirmek için kullanılmaktadır. Örnek olarak bir iletişim sürecinde kaynak olarak yer alan bir firma, hedeflediği strateji doğrultusunda alıcı olan kamuoyunu yönlendirmek amacıyla marka iletişimi yapabilir.
Marka iletişimi faaliyetleri, iletişim araçlarının ve iletişim kanallarının dijitalleşmesi, sosyal mecra ve dijital iletişim platformlarının tüketiciler nezdinde hem bilgi almak hem de fikir belirtmek açısından oldukça ehemmiyetli duruma gelmesi nedeniyle çoğunlukla dijital mecralarda gerçekleştirilmektedir.
Kotler ve Pfoertsch marka iletişimini tanımlarken, markanın iletişiminin dijital yönünü ön plana çıkartarak tasvir etmişlerdir. Kotler ve Pfoertsch (2010) tanımında “Esasında, geçmişte olduğu gibi bugün de bir markanın tüketicilerin duygularına önem vermesi, problemlerine çözüm üretmesi, farklı kanallar aracılığı ile çift yönlü iletişim sağlayarak onlara sosyal ve psikolojik faydalar sunması ve bunların sonucunda satış planının gerçekleşmesi marka iletişiminin dayanak noktasını oluşturmaktadır” ifadelerine yer vermiştir.
Marka iletişiminin 3 önemli stratejik noktası bulunmaktadır. Bunlar: Bağlılık, Tutarlılık ve Uyumdur (Karanfil, 2008). Marka iletişimi stratejisi oluştururken bağlılık duygusunu sağlayabilmek uzun vadede sürdürülebilir bir iletişim kurulmasını sağlar. Tutarlı bir marka iletişimi yapabilmek, tüketici nezdinde uzun ve kısa vadede güven duygusunu güçlendirir. Uzun vadede tüketiciler bazında güven sağlayabilmek tüketicinin satın alma alışkanlarını uzun vade de mümkün kılar. Buna ek olarak bir marka iletişiminin tüketiciye daha önce gönderilen diğer mesajlarla, diğer araçlarla, ürün ve hizmetlerle ve stratejik hedeflerle uyumlu olabilmesi de oldukça önemlidir.
