Bir Pazarlamacı, İlk Olarak Ne Zaman Kapınızı Çaldı?

Oğuzhan Tarık Çetin
3 min readJan 28, 2023

--

Pazarlama kongresine çalışma hazırladığım bu zamanlar hem vizyonumu genişletmek hem de çokça farklı kaynak okumak adına elime ne geçerse okuyorum. İstisnasız okuduğum kaynakların (özet, kaynakça vb. hariç) sayfa sayısı bazen hafta da 2000'i geçebiliyor fakat genelde 1000 sayfa dolaylarında sonlanıyor. Yine bir çalışmayı incelerken pazarlamanın değinilmemiş bir yönünün incelendiğini gördüm lakin hangi çalışma olduğunu hatırlamıyorum. Bu çalışma da bireylerin ilk olarak ne zaman satın alma davranışı gösterdiğini ve bu satın alma davranışını oluşturan pazarlama faaliyetinin ne/nasıl vb. olduğunu inceleniyordu. Çalışma da birçok farklı görüş vardı. Bu görüşlerin bazıları görüş/gözlem olsa da bazıları da ciddi araştırmaların neticesinde ortaya atılmıştı. Bu çalışmayı okurken bir anda bende düşünmeye başladım. Acaba ben ne zaman ilk olarak ne zaman pazarlamaya maruz kaldım.

çizgi film

Elbette ki bilinç altımıza doğduğumuz günden beri işleyen sayısız pazarlama mesajı pompalanmakta fakat asıl merak ettiğim benim hatırladığım en eskisi hangisi? Düşündükçe biraz anımsamaya başladım. Filmler, diziler, çocuk dergileri, gazeteler ve televizyon programları… Son olarak her çocuk gibi en sevdiğim faaliyet olan çizgi filmleri aklıma getirdim. Çünkü bir çocuğa ulaşabilmek için en kolay yol çizgi filmlerdir. Her ne kadar günümüzde sosyal mecralar bu alanda daha başarılı olsa da benim çocuk olduğum dönemde sosyal mecralar nal topluyordu. Çizgi filmleri aklıma getirdikten sonra irdelemeye başladım ben neleri izliyordum. Bugs Bunny, Tweety, Daffy Duck ve Sylvester… Tam olarak bu noktada Bugs Bunny birkaç adım öne çıktı çünkü o çizgi filmin tam olarak hatırlayamadığım bir sahnesinde bir teknoloji devinin reklamı yapılmıştır. Tabi bu çizgi filmler çekildiği dönemler çok sonra Türkiye pazarında pazarlandığı için çekildiği döneminin dinamiklerinde teknoloji pazarının önde gelen firmaları yayınladığı döneme göre oldukça farklıydı. Bu çizgi film bölümünde Bugs Bunny Noel Baba’dan bir şeyler istiyor ve bu isteklerini bir liste yapıyor. Listesinde de bir bilgisayar istediğini sözlü olarak dile getiriyor. Fakat en dikkat çeken kısım bu değil. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen unutmadığım en dikkat çeken kısım Bugs Bunny bu dileğini ifade ederken söyledikleri. Aklıma kazınanlar şöyleydi: “Ben bir bilgisayar istiyorum fakat IBM olsun.” Çok basit bir pazarlama yöntemi olsa da hedef kitleyi ve dönemin pazarlamacıların tüketiciye ulaşmadaki kısıtlarını göz önüne aldığımızda aslında oldukça etkili olduğunu düşünüyorum. Bugs Bunny' den hariç olarak başka çizgi filmlerde bu pazarlamayı çok başarılı gerçekleştiriyor. Başka bir örnek olarak Türk damak tadına uymayan (Ninja Kaplumbağalar’dan önce pizza Türkiye pazarına girmiş başarısız olmuş) pizza ürünün Ninja Kaplumbağalar aracılığıyla direkt olarak bir jenerasyona pazarlanmasını ve ardından pizza takip eden yıllarda en tüketilen gıdalardan biri olması verilebilir. Hatta oldukça büyük Türk gıda zincirleri arasında hem donuk olarak üreten ve satan hem de direkt olarak restoranlarda hizmet veren markalar bile bulunuyor.

Bir çocuk olarak daha önce bu ismi hiç duymamıştım. Fakat kafamda hemen bilgisayar=IBM olarak kodlandı. Bu kodlanma o kadar etkili olduğu yıllar sular seler gibi akmış ve üzerinden belki 15'den seneden fazla geçmiş olmasına rağmen zihin haritamda halen bilgisayar=IBM. Öte yandan aslında bir çizgi film içerisinde böyle bir ürün göstermeden ürün yerleştirme yaparak yapılmış bir pazarlama faaliyeti olduğunu da unutmamak gerekli. Günümüz pazarlama dinamikleriyle kıyasladığımızda aslında oldukça basit ve ucuz bir yöntem lakin günümüzde aynı yöntemle pazarlama yapılsa etkisi ne kadar olur bu tartışmaya açık.

--

--

Oğuzhan Tarık Çetin

Kendince şair, taze bankacı, pazarlama alanında yazar. #pazarlama #şiir LinkedIn ve diğer linkler için https://linktr.ee/otarikcetin